Hafta Sonunda Yaşanılan Ekonomik Hareketlilikler
Gelişen ekonomilerdeki ekonomik belirsizlik hafta sonu da kendisini hissettirdi Özellikle yurtiçi piyasalarda yaşanılan gelişmeler önümüzdeki haftanın da hareketli geçeceğinin sinyalini veriri nitelikteydi. Başbakan yardımcısı Babacan’ın ekonomi üzerine yaptığı açıklamalar Türk Lirası’ndaki enflasyon baskısı makul seviyelere çekilene kadar, ekonomide rahatlamanın yaşanmayacağı yönündeydi. Ekonomi Bakanı Zeybekçi’nin de dile getirdiği gibi ihracat odaklı büyümenin destekleneceği ve uygulanan sıkı maliye politikalarıyla toparlanmanın sinyalleri de alında Başbakan yardımcısından.
Avrupa kanadında ise Perşembe günü konuşma yapan Draghi’nin açıklamalarının etkisi görülmeye devam etti. Yaptığı açıklamalarda Yunanistan, Güney Kıbrıs ve İspanya gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının BBB- seviyesinde olduklarını belirttiği ülkelerden de varlık alımı yapılacağını söyleyen, ECB Başkanı Draghi’ye Nowotny’den karşıt söylemler duyuldu. Varlık alımında kaliteli VDMK’ların alınması gerektiğini söyledi. Ayrıca Başkan Draghi’nin hafta sonu yaptığı konuşmada da olumlu bir tavır seyredilmekteydi. G20 zirvesinde yaptığı konuşmasında mali uyumdan kaynaklı büyümedeki düşüşün önümüzdeki dönemlerde yatışacağını, kredi akışında istikrarın gelmekte olduğunu, Euro Bölgesinin uzun sürecek bir düşük enflasyon sürecinde olduğunu, IMF ile deflasyon tanımında ayrıldıklarını, ECB'nin doğrudan kur seviyelerini hedef almadığını, gerekirse daha fazla aracın kullanılabileceğini söyledi. Diğer taraftan Tarullo’dan da açıklamalar geldi. Açıklamalarında Fed’e değinen Tarullo, Fed’in küresel büyümedeki yukarı yönlü risklerden çok aşağı yönlü riskler gördüğünü söyleyerek, olası faiz artışı süresini de bu risklere bağlı olarak erteleyebileceklerinin altını çizdi. Almanya Ekonomik Araştırma Enstitüsü de, EUR'de yapılacak bir devalüasyonun Euro Bölgesi'nin sorunlarını çözmeyeceğini belirtti. VDMK alımları ile EUR'nun USD karşısında daha fazla değer kaybetmesinin de sermayenin Euro Bölgesinden ABD'ye kaymasını beraberinde getireceğini söyledi.
Euro Birliği’nin içinde olmamasına karşın yaşanılan ekonomik hareketliliklerden fazlasıyla etkilenen İsviçre’de de merkez bankası başkanı Jordan açıklamalarda bulundu. Euro Bölgesi’nde yaşanılan hareketlilikten kaynaklı enflasyon öngörülerinin aşağı yönlü risklerle karşı karşıya olduğunu ve gerekirse minimum faizleri sınırlı olmayan müdahalelerle koruyacaklarını söyledi. Euro ile kur müdahalesini dizginlemek adına 1,20 taban fiyat uygulamasında olan merkez bankasından son gelen açıklamalarda uygulamayı koruyacakları yönündeydi. Bu durumda önümüzdeki hafta içerisinde de Euro Bölgesi’ndeki varlık alımlarıyla birlikte enflasyon hareketlerinin İsviçre Frank’ını etkileyebileceği unutulmamalıdır.
Asya kanadında da Japonya merkez bankası başkanı Kuroda hükümet ile aralarında olan zayıf yen politikasında her hangi bir görüş ayrılığının olmadığını savundu. Çin’de Başbakan Li’nin ek teşvikler gerektiğini söylemesinin ardından, Çin merkez Bankası istihdam piyasasının güçlü olduğunu söyleyerek Yen’deki zayıflığı ekonomik temelleri içerisinde kaldığı sürece sorun olmadığının ifade etti.
Hafta sonunda yaşanılan etkiler göz önüne alındığında Euro paritelerinde aşağı yönlü etkilerin gelmesi beklenebilir. Ayrıca geçtiğimiz haftayı güçlenerek kapatan Amerikan Doları’nın da baskınlığını sürdürmesi beklenebilir.
